Haber
2015-08-04 11:18:04
3.TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİNİN KAZANIMLARA DÖNÜŞMESİ GEREKMEKTEDİR

Toplu Sözleşmede Memurlar Önce Allah' a Sonra Memur-Sen'e Emanet

            3 milyon 2 Yüz  bin  kamu çalışanı  ve  Bir  milyon dokuz  yüz bin kamu emeklisinin maaşlarına yapılacak yüzdelik oran ile diğer iyileştirmelerin  belirleneceği 3.Toplu Sözleşme müzakereleri dün başlamıştır.

            Kam İşveren Heyetine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetine Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın başkanlık ettiği ilk günde Bakan Çelik'n açılış konuşmasının ardından Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı Ali Yalçın  2016-2017 Yıllarını ait kamu çalışanı ve emeklileri ile talepleri içeren sunumunu yapmıştır. İlk oturumda 2015 yılından sonra göreve başlayan memurlara 1 derece verilmesi ile Eş durumu özründe 3 yıllık sürenin esnetilmesi taleplerinin kazanım hanesine yazılması önemlidir. 5 Milyon Kamu Çalışanı ve emeklisi ile eş ve çocukları ile birlikte yaklaşık 20 insanımızın gözü kulağı  Mali konularla ilgili taleplerin kazanıma dönüştürülmesindedir. 

            Hükümet Alacağına Gösterdiği Hassasiyeti, Vereceğine de Göstermelidir.

            Bakan Çelik'in oturumun ilk gününde kamu görevlilerine ve emeklilerine enflasyonun çok  üzerinde maaş verdikleri savı doğru bir yaklaşım değildir. Hükümetin enflasyonu ile dar ve sabit gelirlinin enflasyonu farklıdır.    Çünkü Hükümet, Kamu çalışanı ve emeklilerinin  maaş ve ücretlerinde yapılacak iyileştirmede  Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası’nın bir sonraki yılın orta ve uzun vadeli tahmini  enflasyon rakamına  tahmini büyüme hedefini dikkate almaktadır.  Yine aynı Hükümet, kendi gelir kaynaklarının tutarlarında yapılacak artışla ilgili alacaklarını tahsil etmekte kullanılan  Yeniden Değerleme oranını  esas almaktadır.         Oysaki Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası’nın orta ve uzun vadeli hedeflerini tutturamadığı ve  en az % 60  oranında sapma gösterdiği, banka tüketici faiz oranlarının arttığı, kar marjlarının %20’lerden aşağı düşmediği, temel gıda ve alkolsüz içecekler grubunda enflasyonun %12 ila % 18,  sebze ve et fiyatlarında ise % 18 ila % 26  arasında olduğu  ortadadır.

             Kamu çalışanlarının mali hakları ile  ilgili talepler  değerlendirilirken Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası’nın orta ve uzun vadeli tahmini verileri yerine, gerçekleşen  ekonomik ve sosyal veriler  esas kabul edilerek,    Memur-Sen tarafından 2016-2017 yıllarını kapsayacak 3.Dönem Genel Toplu Sözleşmede  Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine; 2016 yılının; Birinci Altı Ayında %8, ikinci Altı Ayında %8 ve 1 Ocak 2016’dan geçerli olmak üzere taban aylığında 150 TL artış , 2015 yılı ekonomik büyüme oranının %50’si ve üç aylık dönemlerdeki büyüme oranları kadar Refah Payı artışına  ilaveten  Enflasyon farkı; yine 2017 yılında; ise Birinci Altı Ay için %7, ikinci Altı Ay için  %7  artış ile  birlikte 1 Ocak 2017’den geçerli olmak üzere taban aylığına 100 TL Zam+ 2017 yılında  üç aylık dönemlerdeki ekonomik büyüme oranı kadar Refah Payı artışı ile   Enflasyon farkı  talep edilmiştir.     .

         Kaşıkla Verilen Kepçeyle Geri Alınıyor.

            Toplu Sözleşme tekliflerinin   esasını oluşturan yüzdelik zammın dışında  Taban Aylığa zam,Refah Payı ve Enflasyon farkı gibi hususların gözetilmesi  çalışanların ve  emeklilerin vergi kesintisi kaynaklı maaş kayıplarının, vergi  mağduriyetlerinin  azaltılması açısından önemlidir.   

            Bilindiği üzere çalışanların  maaşlarında   vergiye tabi matrah düşük (7800 TL) vergi oranları  ise yüksektir. Her yıl Ocak ve Temmuz aylarında iki dilim halinde  sağlanan maaş artışında  vergiye tabi matrahın düşük olması;  Ek Ödeme, Ek Ders Ücreti, Özel Hizmet Tazminatı, Aile ve Çocuk Yardımı, Fazla Mesai, İkramiye   Döner Sermaye gibi ödentilerin   emekli maaşına ve emekli ikramiyesine yansıtılmadığı halde  vergilendirmede dikkate alınması sebebiyle    maaş ve ücretler  bu matraha  (7800 TL) ulaştığı andan itibaren  % 20, %25  oranında vergiye tabi tutulmaktadır. Böylece sene başında verilen zammın kat kat fazlası yılın ikinci yarısına bile  varmadan çalışanların cebinden ustaca çekilmekte, diğer kısmı da yükselen enflasyon,faiz ve döviz yoluyla geri alınmaktadır.

            Gelir Vergisi kaynaklı maaş kayıplarının telafisi için kamu  çalışanlarının maaşından yıl boyunca %15 lik vergi diliminden vergi alınmalı  ve bunu aşan vergi tutarının kamu işveren tarafından karşılanarak  yıl içerisindeki maaş kaybının önüne geçilmelidir.

             Ek ödeme, Ek Ders Ücreti, Özel Hizmet Tazminatı, Aile ve Çocuk yardımı, Fazla Mesai, İkramiye  ve Döner Sermaye gibi ödentiler  tamamı emekli maaşına ve ikramiyesine yansıtılmalıdır.

            177,30 TL olan eş yardımı 275 TL’ye, 6 yaş üstü için; 20,80 TL ve 0-6 yaş için; 41,60TL olan çocuk yardımlarının aralarındaki fark  kaldırılarak  her çocuk için  75 TL ye   çıkarılmalıdır.

             Üç ayda bir 60 TL olan Toplu Sözleşme ikramiyesi  yüzde 50 artırılarak, 90 TL ye  yetkili sendika üyelerine ise yüzde 100  artırılarak (120TL) ye yükseltilmeli, Hiç bir sendikaya üye olmayan kamu görevlilerinin Toplu Sözleşme kazanımlarından istifade edebilmeleri için mutlaka yetkili sendikaya dayanışma aidatının ödenmesi şartı getirilmelidir.

           Kıdem Aylığının Hesaplanmasında 25 Yıl Sınırı Kaldırılmalıdır.

            2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevlilerine 1 derece verilmelidir. Kıdem Aylığı gösterge rakamı 100 olarak uygulanmalı ve Kıdem Aylığının hesaplanmasında 25 yıl sınırlaması mutlaka  kaldırılmalıdır.            Yemek yardımına ilişkin tutarlar, Bütçe Kanunu ile  değil Toplu Sözleşme masasında belirlenmeli  Yemek servisi ücretsiz yapılamalı ve yemek verilmeyen işyerlerinde öğün başına  6,00 TL ödenmelidir.

             Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca kreş hizmeti sunulmalı, Kreş olmayan iş yerlerinde ki çalışanların  0 – 6 yaş grubundaki her çocuğu için; B.Şehirlerde 300 TL, diğer yerlerde 250 TL kreş yardımı verilmelidir.

            Emeklilerde  Aile ve Çocuk yardımından faydalandırılmalı gibi, 4/B statüsünde görev yapan personel ile 4/C’li personel 4/A kadrosuna alınmalıdır.4/C'liler  Mahkeme kararları çerçevesinde Ek Ödemeden yararlandırılmalı, kullanılmayan izinlerinin ertesi yıla devredilmesi sağlanmalıdır.

                     Ek Gösterge Üzerinden Yapılan Haksızlık Sonlandırılmalıdır

               Özellikle hizmet kollarının  bağlı olduğu  kurum ve kuruluşlarda  Emekli maşında ve ikramiyesinde belirleyici bir unsur olan   ve  uygulamada büyük haksızlıklara sebep olan   Ek Gösterge adaletsizliği giderilmelidir  G.İ.H. Sınıfı’na dâhil İl ve  ilçe M.E. Müdürü,Md,Yardımcısı  ŞB. Müdürü, Uzman ,Sayman, D.Sermaye Saymanı ve Fon saymanı kadrolarında bulunanlar ile     Öğretmenlerin   Ek Göstergesi  3600 ' e çıkarılmalıdır. Maarif müfettişlerinin tümüne Görev, Makam ve Özel Hizmet Tazminatı ödenmelidir.       

            19. MEB Şurasında alınan tavsiye kararları doğrultusunda  Kalkınmada öncelikli yörelere  atanan eğitim emekçilerine bu yörelerde  çalıştıkları sürece içinde Ek Gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının; 1. Bölgede yüzde 10’u; 2. Bölgede yüzde 30’u; 3. Bölgede yüzde 40’ı; 4. Bölgede  yüzde 50’si; 5. Bölgede yüzde 60’ı; 6. bölgede yüzde 75’i; 7. bölgede  yüzde 90’ı oranında ek tazminat  verilmeli, MEB'de çalışan  tüm kamu görevlilerine hiç bir ayırıma tabi tutulmaksızın  her yılın 15 Eylül tarihinde ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 165’i oranında öğretim yılına hazırlık ödeneği (1302,34.-TL)  ödenmelidir. Yine  MEB'de  görev yapan personele, hizmet sınıfına bakılmaksızın her yıl 24 Kasım Öğretmenler günü’nde ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 250’si tutarında (1.973,25.-TL) ikramiye  verilmelidir.

           Ek Ders Ücretleri Artırılmalıdır

            Ek Ders Ücretleri  gündüz öğretimi için 20,35, gündüz öğretimi dışında kalan öğretim için 23,26.-TL’ye çıkartılmalı, Ek Ders Ücretleri  Y.Lisansını  tamamlayan yönetici ve öğretmenlere yüzde 25, doktora eğitimini tamamlamış olan yönetici ve öğretmenlere yüzde 40  fazlasıyla ödenmelidir. Nöbet görevi yapan Md.Yardımcısı ve öğretmenlere nöbet tuttukları her gün için 6 saat ek ders ücreti verilmeli sınav görevi alan öğretmenlere   Ek Ders Ücreti yerine Sınav Ücretlerine İlişkin Usul ve Esaslara göre sınav görev ücreti ödenmelidir. Eğitim kurumlarında Md, Md. Başyardımcısında olduğu gibi Md. Yardımcıları  ile bu görevleri vekâleten yürütenler de haftada 6 saate kadar ders okutmakla yükümlü tutulmalıdır.

            Kariyer Basamaklarındaki sorunlar kökten çözülmelidir. MEB'de Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dâhil kadrolarda bulunanlardan en az beş yıl  fiilen öğretmenlik yapmış olan yüksek lisans mezunlarına uzman öğretmen, doktora mezunlarına başöğretmenlik  unvanı verilmelidir.Toplu sözleşmenin imza tarihini müteakip bir yıl içinde uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sınavları yapılmalı, mezkûr sınavlar iki yılı geçmeyecek dönemlerle yinelenmelidir.

            Yardımcı Hizmetler Sınıfı’na dâhil kadrolarda bulunanlara  da ek gösterge uygulanması yoluna gidilmelidir.

G.İ.Hizmetleri, Denetim Hizmetleri, Teknik Hizmetler ve Y.H.Sınıfı çalışanlarının özel hizmet tazminatlarının 20 puan,T. T. K. Uzmanı, Eğitim Uzmanı ve şef kadrolarında bulunanların özel hizmet tazminatlarının ilaveten 15 puan, Öğretmen eğitim-öğretim tazminatı oranlarının 50 puan,doktorasını tamamlayanların yüzde 100 artırımlı ödenmelidir.

            Araştırma Görevlilerinin 1. Dereceye İnebilmelerinin Önü Açılmalıdır.

             Üniversitelerde Üniversite ödeneğinde 50 puanlık artış sağlanmalı, 657 S.Kanuna  tabi personele geliştirme ödeneği yanında  Yükseköğretim Tazminatı verilmeli, Öğretim üyeliği dışındaki  kadrolara atanmış öğretim elemanlarına, geliştirme ödeneği miktarının 2/3’ü ödenmelidir. Fakülte,Enstitü  ve Yüksekokul Sekreteri kadrolarında görev yapanlar ile Genel Sekreter Yardımcılarına da 3600  Ek Gösterge uygulanmalıdır. Öğretim elemanlarının Ek Ders ücretleri artırılmalı Doçentlik unvanını almasına rağmen doçentlik kadrosuna  atanamayanlara  doçentler” için öngörülen Ek Gösterge oranları uygulanmalıdır. Araştırma görevlilerinin 1.dereceye kadar inebilmelerinin önünü  açılması,Öğretim elemanları hakkında uygulanan  sicil uygulamasına son verilmelidir.

             KYK Çalışanlarının Kronik Sorunları Çözüm Bulmalıdır.

            KYK yurt personelinin nöbet ücreti,yurtlarda görev yapan personelin özel ve gece hizmetlerinde geçen çalışma sürelerine karşılık, Yılı Bütçe Kanunu’na ekli K Cetvelinde kuruma bağlı yurtlarda görev yapan personel için öngörülen fazla çalışma ücretinin beş katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Yine KYK yurtlarında çalışanlardan, kalkınmada öncelikli yörelere sürekli görevle atananlara bu yörelerde çalıştıkları sürece içinde  ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının;  1. bölgede  yüzde 10’u; 2. bölgede yüzde 30’u; 3. bölgede yüzde 40’ı; 4. bölgede  yüzde 50’si; 5. bölgede yüzde 60’ı; 6. bölgede yüzde 75’i; 7. bölgede görev yapanlara yüzde 90’ı oranında ek tazminat ödenmelidir.. KYK Genel Müdürlüğü ve bağlı birimlerinde görev yapan personele, Personel Yönetmeliği’nin 13. maddesine istinaden iki aylık brüt ücretleri tutarında ikramiye ödenmeli Koruma ve Güvenlik Görevlilerinin yurt yönetim memurluğu kadrolarına atanabilmelerinin yolu açılmalı, KYK çalışanlarının   çocukları yurt hizmetlerinden indirimli olarak faydalandırılmalıdır.

        Mali Talepler Kadar Demokratik Hak ve Özgürlüklerde Önemlidir.

            15 Mayıs 2015 Tarihi itibariyle yapılan  sendika üye sayımında Memur-Sen 836 bin 505 üyesi ile hem konfederasyon  hem de kendisine bağlı 11 hizmet kolunda da yetkili sendikadır.  Bu sonuçla;Kamu görevlileri ve emeklilerinin hakları,talepleri ve beklentileri önce Allah'a sonra da Memur-Sen ve Ona bağlı sendikalara  emanet edilmiştir.  Toplu Sözleşmelerde  yüzdelik  zam ile  sosyal hakların iyileştirilmesine yönelik talepler kadar  demokratik hak ve özgürlükler de büyük  önem arz etmektedir.  Bu bağlamda kamu görevlilerinin istihdam türü yönüyle iş güvencesinden vazgeçmeyeceğimizi, insan onuruyla bağdaşmayan, güvencesiz, kuralsız  esnek çalışma yöntemine ve taşeronlaşmaya karşı olduğumuzu, kamu görevlilerinin  geneline uygulanan  siyaset yasağının kaldırılmasını,  emeklilere, polis,hakim ve savcılara sendika kurma   hakkının  verilmesini   sendikalar için Toplu Sözleşme hakkının  yanında olmazsa olmaz şart olarak   kabul edilen  grev hakkının  verilmesini,kılık kıyafet yasağının kaldırılmasını halkının % 99 unun  Müslüman olduğu bir ülkede Cuma namazı vaktine göre 2 saatlik  bir zaman diliminin  resmi tatil ilan edilmesini yasal,anayasal ve evrensel bir hak olarak istiyoruz.

          Teklifleri Eksiltme Mantığı  Yerine  Artırma Mantığı Çalıştırılmalıdır.

             2002 yılından itibaren  başlatılan gerek  toplu görüşme, gerekse 2012 yılından itibaren hayat a geçirilen  Toplu Sözleşme süreçlerinde  hükümet adına masaya oturan Kamu İşveren Heyetinin  sendikalardan gelen teklifleri adeta yok sayacak derecede eksiltme gayreti içine  girmeleri sebebiyle ,kamu görevlileri moral ve motivasyon açısından olumsuz etkilenmiştir.Memur-Sen Toplu Sözleşme masasına  her dönemde olduğu gibi bu dönemde de  devletten ne koparırsak kardır mantığıyla değil, ülkemizin içinde bulunduğu sosyal, siyasal ve ekonomik hassasiyeti dikkate  alarak kamu çalışanlarının   içinde bulunduğu zor şartları da hesaba katarak,  iyi niyetli bir yaklaşımla  gelinmiştir.

            Hükümetten ve Onun temsilcisi         Kamu İşveren heyetinden de  ülkemizin içinde bulunduğu nazik durum sebebiyle başka bir sosyal çalkantıya  geçit vermeme adına teklifleri eksiltme  yerine  artırma,  sorunları büyütme yerine  azaltma  niyetiyle,   kabul edilebilir bir ücret skalasını belirleme niyetiyle masaya oturmaları beklenmektedir..   Aksi yönünde gösterilecek  her  çabayı iyi niyeti suiistimal olarak   değerlendireceğimizin, taleplerimiz karşılanmadığı takdirde Hükümetçe önerilen tekliflerin altına imza atmayacağımızın, masada alamadığımız hakkımızı alanlarda arayacağımızın bilinmesini  açıkça ifade ediyoruz.

         Mali Disiplin Yaftasına Sığınıp Cimrice Davranmalara  Karnımız Toktur. 

             Esasen Toplu Sözleşme masasına getirilen bu teklifler haddi aşan değil, ayakları yere basan alın terini Hak ile buluşturan tekliflerdir. Her toplu görüşme ve toplu sözleşme sürecinde  Hükümetin siyasi konjonktürün,  küresel konumun ,makro ve mikro ekonomik durumun, döviz kurlarının  mali disiplin yaftalarının arkasına sığınıp cimrilik yüzlerini göstermelerine karnımız toktur.  Kendilerinin,imtiyazlı kurum ve kuruluşlarda çalışanların mali durumunu düzeltme ve seçim harcamaları söz konusu olunca   gözden ve gönülden kaybolan  makro -mikro dengeler  ve mali disiplin yaftası  ne hikmetse  sıra dar ve sabit gelirlinin durumunun düzeltileceği  toplu sözleşme masasına gelince  birden hortluyor. Artık  mazeretinde, mazeretin arkasına sığınanlarında kamu çalışanlarının  farkında olduklarını hatırlatıyoruz.

               54.Hükümetin Başbakanı  Merhum Prof. Erbakan'ın Tavrı örnek alınmalıdır.

             Hükümet veya Onun adına Toplu Sözleşme masasına oturan Kamu İşveren Heyeti  bir takım rakam cam bazlıklarını kullanarak  talep ve teklifleri ne kadar aza indirgeyebilirim  mantığından ziyade, ne kadar yükseltebilirim  mantığını harekete geçirmelidir.  Hükümet; 54. Hükümet döneminde  işçi sendikalarının % 30'luk  zam teklifini geri çevirip;  "Hayır ben size % 30 değil  % 50 zam vermek istiyorum . Teklifinizi % 50 olarak değiştirin gelin"  diyen  merhum Başbakan Prof. Dr. N.Erbakan'ın tavrı örnek alınmalıdır. kamu görevlilerinin,emeklilerinin,asgari ücretlinin ve halkımızın gerek toplumsal barışı,gerekse çalıma barışını tesis etme adına böyle bir jeste muhtaç olduklarının idrakine varılmalıdır.

            Yetkili sendikanın  sorumluluğu  sadece talep etmek değil, talep edilenleri almak için mücadele vermektir. Memur-Sen ve bağlı sendikalar   tüm kamu çalışanlarının sorumluluklarını omuzlarında taşıdıklarının bilinci içinde olduğu bilinmelidir. Amaç kamu görevlilerini memnun edecek bir sonuçla  Toplu Sözleşme masasından kalmaktır. Kamu görevlilerinin içine sinmeyecek, taleplerini karşılamayacak tekliflerin altına imza atmaya mecbur ve mahkum olmadığımızı ifade ediyor,  bütün kamu görevlilerini ve onların emeklilerini   gönülden ve fiilen  mücadeleye davet ediyorum.

                                                                                                                       İsmail ÇELENK

                                                                                                 Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Ordu  İl Başkanı

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen